---

Çizgi roman filmleri ve animasyonlarına ne kadar yakınsam, dizilere de bir o kadar uzağım. İzlediğim ilk dizi ise aslında aralarında en sönük kalanı Legends of Tomorrow oldu. (Bundan sonra LoT diye bahsedeceğim) Dizi, bir zaman efendisinin (bu isimi hatırlıyorum sanki) 2166 yılında dünyayı yok etmek üzere olan süper kötü Vandal Savage’ı  yok etmek için geleceğe etkisi olmayan sekiz süper kahramanı da yanına alarak çıktığı zamanlar arası macerayı anlatıyor.

Zaman efendimiz Rip Hunter, Arthur Darvill tarafından canlandırılıyor. Hatırlatmak gerekirse kendisi oldukça tecrübeli bir zaman yolcusu. Darvill’i daha önce Doctor Who companionlarından Rory Williams olarak izlemiştik. Bunun yanında ilk bölümden anladığım kadarıyla dizi, Doctor Who gibi zaman yolculuğunun cilvelerininden faydalanarak benim gibi paradoks severleri mutlu etmek amacında. Bu sözlerimden LoT’un Doctor Who’dan arak olduğunu düşünmeyin. Bilenler bilir açık dünyada geçen her oyunun Grand Theft Auto’ya benzemesi gibi her zaman yolculuğu içeren dizinin televizyonda  50 yılı geçmiş Doctor Who’ya benzediği noktalar oluyor. Sekiz kahramanımız ise Firestorm, Atom, White Canary, Hawkgirl, Hawkman, Heat Wave ve Captain Cold.

Dizi hakkında okuduğum yorumlarda Flash ve Arrow dizilerini izleyenler için yapılmış bir yan dizi olduğundan bahsedilmiş. Ben bu söze katılmıyorum ve kanıt olarak da kendimi gösteriyorum.Bence LoT, o iki dizinin çekemediği fantastik severlere göre. Flash ve Arrow’u izlemeyen ben, LoT’un vaad ettiklerinden hoşnut kaldım ve izlemeye devam etmeyi düşünüyorum. Size de bu açıdan bakmayı ve ilk bölümünü izlemenizi tavsiye ediyorum.