Ağaca Güvenme Kurur İnsana Güvenme Ölür “The Big Short”

Borsaya
çoğumuzun ilgisi “Dolar yine mi yükselmiş!” seviyesinde. Benim de öyle. Tabii o
yüzden borsa ile ilgili filmleri izlemek pek hoşuma da gitmiyor ve ben “aman
ben sinefil olacağım günde 8 film izlemeden rahat edemiyorum” diyen birisi
değilim. O yüzden The Big Short’u izlememin tek sebebinin oyuncu kadrosu
olduğunu söyleyebilirim.
Tabii Imdb
sayfasından tüm kadroya bakmadan izlemek filmi daha da güzelleştirdi. En
sevdiğim şef Anthony Bourdain, biricik Harley Quinn’imiz Margot Robbie ve daha
fazla saymak istemediğim bir sürü bir sürü isim var. Bu konuk isimler çok ilginç
bir işte kullanılmışlar ve anlamak istemeyeceğimiz borsa terimlerini bize
öğretmekle görevlendirilmişler. Film, kendine bir görev edinmiş. Konu aldığı
2008 ekonomik krizinin öncesi gibi dönemlerde hayatta kalmamızı sağlayacak
temel borsa bilgisini sunabilecek eğitici yönü de kendine katmayı başarmış.
Dediğim gibi bu
filmi sadece kadrosu ve borsada işlerin nasıl döndüğünü görmek için bile
izleyebilirsiniz tabii ama biraz önce ipucunu da verdiğim gibi belkide
işlenebilecek en iyi borsa dönemlerinden birini de ele alan film, senaryo ve
ilerleyiş açısından da gayet merak uyandırıcı ve eğlenceli.
İyi sinema izleyicisi olmak her şeyi izlemek, çok şey izlemek değil. Bugün tüm medya çalışanları okullara medya okur-yazarlığı dersinin girmesi için çabalıyorlar. Ben sinema hakkında bir şeyler söyleyen biri olarak kişisel görüşüm, çok film izlemektense daha seçici olup zaten fazlasıyla sınırlı olan vaktimizi izlediğimiz az miktardaki güzel filmleri irdelemeye ve anlamaya harcamalıyız. The Big Short bizim gibi parayı amaç olarak görmeyen, harcamayı seven insanlara farklı bir bakış açısı sunan güzel bir film olmuş. İzleyin bi ara...
Alican Yenice yazdı.